Şike yaptığı gerekçesiyle suçlu bulunan ve 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın 330 sayfalık itiraz dilekçesinin içeriği belli oldu.
Aziz Yıldırım, dilekçede mahkemeyi ve savcılığı ağır bir dille eleştirirken, çarpıcı bir de iddiada bulundu: “Kötü muameleye maruz kaldım, işkence gördüm.”
Bu dava Fenerbahçe’nin
Avukatlar Köksal Bayraktar ile Abdullah Kaya’nın hazırladığı dilekçede, ilk olarak, karar metninde yer alan ‘Fenerbahçe’nin değil suça karışanların yargılandığı’ ve ‘Yıldırım kulübü öne sürüp suçlarını perdelemeye çalıştı’ ifadelerine cevap verildi.
Yıldırım, dilekçe metninde, “Araştırılan konular Fenerbahçe’nin maçları. Bu dava benim değil Fenerbahçe’nin davasıdır. Aziz Yıldırım’a yapılanlar adli provakasyondur. Savcılık, Yıldırım’ın şeref ve haysiteyini rencide edebilmek için hareket etti.” dedi.
Dilekçe metnindeki bir başka önemli nokta ise, UEFA ve Etik Kurulu raporlarına atıfta bulunulmasıydı. Etik Kurulu’nun, izlediği 19 maç sonunda şike yaptığına dair bir delil bulamadığını hatırlatan Aziz Yıldırım, Tahkim Kurulu’ndan ve PFDK’dan da kendi lehine kararlar çıkmasını müdaafa aracı olarak kullandı.
Fenerbahçe Başkanı, UEFA’nın yaptığı incelemenin ardından hazırladığı raporda, “Dosyada mevcut eylemlerin dahiline, Fenerbahçe’nin UEFA organizasyonlarına katılmasına engel herhangi bir hukuki durum bulunmadı.” dendiğini de dilekçesine yazdı.
İfade kötü muamele altında alındı
Yargıtay’a sunulan dilekçenin en dikkat çekici tarafı ise, ifadenin işkenceye varan bir kötü muamele altında alındığı iddiası. Dilekçede, Aziz Yıldırım’ın şeker hastalığına vurgu yapılırken, hastaneye götürüldüğünde tutulduğu mekânlar eleştirildi.
Dilekçede, Aziz Yıldırım’ın ölümcül yaralı ve kriz geçiren hastaların arasında tutulduğu öne sürüldü ve “Kalp hastalığı nedeniyle anjiyo olan Yıldırım, iki defa Haseki Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Üç defa Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi’nde ölümcül yaralı, akıl hastası ve kriz içindeki vatandaşların içerisinde tutulmuştur. Nihayet 10 Temmuz 2011 tarihinde koluna serum bağlanmış şekilde başında bir doktor ve iki hemşirenin bulunduğu bir vaziyette gece 23:00 civarında ifadesi tamamlanmıştır. Bu ifade tamamen hukuka aykırıdır.” denildi.
İfadenin yorma, cebir ve kötü muamele altında altındığı ise “Yorma, cebir ve hatta kötü muamele sonucu alınmış bir ifadedir. Bu ifade delil olarak değerlendirilmemesi gerekirken nöbetçi hakim tutuklama kararı vermiştir.” cümleleriyle ifade edildi.
Dilekçeyi değerlendirecek olan Yargıtay eğer kararı onarsa, Aziz Yıldırım 6 yıl 3 ay hapis yatmak zorunda kalacak.
Kaynak: Habertürk