3-1 kazandıkları Mersin İdman Yurdu maçında hakem Süleyman Abay tarafından tribüne gönderilen Fatih Terim, karşılaşmanın ardından sert açıklamalar yapmıştı. Terim, bu açıklamalardan sonra yayıncı kuruluşun maç sonu programına katıldı.
“İtibarsızlaştırmayı seziyorum. Dünyanın hiçbir yerinde kimse bu kadar kolay atılmıyor. Ertuğrul, Nurullah, Yılmaz atıldı. Bizim de hatalarımız var. Benim yaşam felsefem şöyledir; güçlü insanları itibarsızlaştırmak vasat kafaların işidir. Hakemlerin raporu basına sızdırıldı. Kamuoyu yapıldı. Birçok gazeteci; yargıç ve hakim oldu. 21 maç ceza biçtiler. Bazılarını mahkemeye verdim. Şimdi dünyanın her tarafından bunlar oluyor. Ne diyaloglar yaşanıyor. 2 senedir hakemlerle ilgili konuşmuyorum. Real Madrid maçından sonra kibar da olsa söyledim. Onlara söylüyoruz, bizimkilere söyleyemiyoruz. Ben kötü oynayabilirim; sorumluluğu bana ait. Başkan da benden hesap sorar. Hakem kötü olamaz. Devre arası hakem seminerine bizi de çağırın. Biz de bu oyunun bir parçasıyız.”
“Biz bu oyunun en önemli aktörü biz değil miyiz? Bir tane kamera benim üzerimde. Yaptığımız zaman da özür diliyoruz. Haksızlığımı da hep ifade ettim. Ben hakemlerin işinin kolay olduğunu söylemiyorum. Komplo teorilerine inanmam ama bu kez böyle bir şeyi hissediyorum. Tehdit etmedim kimseyi. Tehdite gelecek olursak, nerelerde ne tehditler ediliyor. 4. hakeme bir bakın bizim kulübede ne kadar duruyor, diğer kulübede ne kadar duruyor.”
“Bu zamanlar stajyer hakemlerin zamanı değil. Kritik maçlar herkes için kritiktir. İdare etmeyeceksiniz, yöneteceksiniz. Ben o pozisyonda Hamit’e kızdım faul yaptığı için. Bundan birkaç maç önce Süleyman Abay 4. hakemken beni attırmak istemişti. Sesimiz çıkmadıkça sessiz çoğunluk da ses çıkarmalı. Burası Galatasaray camiası. Ben buraya hayatımı vermişim. Karşıdakine saygı gösteriyorum. Siz koskoca Fatih Terim’i 12 dakika sonra atıyorsunuz. Telefon olmadan olur mu bu işler! Yarın sabah saat 11.00’de rejenerasyon idmanı var. Ben Real Madrid maçının 11’ini de dizmek zorundayım. Salı günü maç var. Gençlerbirliği maçının penaltısı için ‘Olmaz olsun’ diyen benim. Böyle bir durumda o maça hazırlanacağız. 42 sene az değil. Onlar da bana saygılı olacak. İtibarsızlaştırma çalışması var.”
“Ben son zamanlarda özellikle Arena’da keyfi işler olduğunu düşünüyorum. Ben buraya yüzeysel gelmedim. Sabahlara kadar mesai harcıyoruz. Hakim ile hakem çok benzer ama hakimin ileriye atma şansı var. Süleyman Abay ‘Sana hiç yakıştıramadım’ dese yerin dibine girerdim. Bizim bugün bir kulübe komiserimiz vardı. Benim kızım, asistanım Hande’ye ‘Çekil kızım’ dedim. Hanımlara Türkiye’de futbolu sevdirenlerden biriyim. Yardımcılarımdan biri de kadın. Belki de Karabük’te takımın başında o çıkacak. Aydan da idare etsem takımı bir şeyler olacak. Ay’dan da idare etsek bu işi sonuna kadar götüreceğiz Allah’ın izniyle.
“Kayseri maçında eşim Fulya, ABD’deydi. Beni aradı telefonla. Bugün basın toplantısını sokakta yaptım. Aslında ben basın toplantısı düzenleyecektim cezam artsın diye. Cezayı bize verin. Eylemi yapan biz, cezayı çeken kulüp. Para cezası verin, biz cebimizden ödeyelim.”
“Inter-Milan maçında 7-8 ışık söndü. Hakem Collina’ydı. Benimle Cuper’i çağırdı. Bize sordu ‘Oynayalım mı?’ diye. Türkiye’de böyle bir şey olur mu! Federasyona sorarlar.”
“Orduspor maçında hakeme ben dedim ki ‘İkinci yarı daha kötü yönet’ dedim. İkinci yarı başlarken atıldığımı öğrendim. Orada 15 dakika içinde bir telefon görüşmesi olmamış mıdır! Bazı arkadaşlar bazen bana bir şeyler yakıştırıyorlar. Zaten cezalarda adalet yok. Türk futbolu için bu kadar emek vermiş birine böyle şeyler yapılmaz. Kavgayla bir yere varılmayacağını biliyoruz. Ama gerektiği zaman dünyayla da kavga ederiz. Hasan Şaş aşırı hırsı nedeniyle aşırı tepki veriyor. Onları uyarıyorum ben. Beni, kariyerimi, istikbalimi, hayatımı bu kadar basitçe zedeleyemezsin. Disiplin Kurulu’na, Tahkim Kurulu’na inanmıyorum. Günlerce daha güzelini yapmak için çalışalım. Ama çağrılmadığımız yere neden gidelim!”
“Schalke maçındaki 3. golden sonra sahada 20 kişiydik. Dördüncü hakemle göz göze geldik, bizi anladı. Burada olsa hepimiz ceza yemiştik. Çizgiyi biraz geçseniz hemen müdahale. Aslan terbiyecisi gibi, ne bu! Fatih Terim rol model, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama ben de insanım. Birçok sorumluluğum var. Belki de uyumadan bir 11 yapmam lazım. Bir şeyi çözeceksek birlikte çözeceğiz. Bazı hocalar disiplin olsun diye en yetenekli hocayı keserdi. Ama olmaz. Güçlü olanı, başarılı olanı itibarsızlaştırmak vasat kafaların işidir. Başkan Aysal’ın deklarasyonu, kibar ama etkili. Camia böyle olmalıdır. Hak etmediğimiz hiçbir şeyi istemeyiz.”
“Dany’nin kırmızı kartından sonra ben topu vurdum mu! Demek ki kabullenmişim. Bana doğru gelen başkasına yanlış gelebilir. Disiplin Kurulu’na her şeyi dürüstlüğümle anlattım. Hem kırgınım hem kızgınım. Bundan sonra Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’na gitmeyeceğim. Adım atmayacağım. Orada ne konuşulursa zaten birkaç dakikaya herkes duyuyor. Herkes müdahil bence. İfade vermeye gitmeyeceğim. Güvenmediğim yere neden gideyim? İtimadım yok. Siz insanı delirtirseniz olacağı da budur. Zaten onlar da bunu bekliyorlardı açıkçası. Güzel bir fırsat oldu!
“Yeni sezonun ne zaman başlayacağını bilmiyoruz. Bu saatlere kalmamalı. Türk futboluna 7 bölgeden 49 akil adam da yetmez. Hiçbirimiz memnun değiliz. Herkes teknik direktör olmaya çalışıyor. Sevip sevmemeyi geçtik, nefret tohumları ekiliyor. Aklı başında insanlar bu kirliliğin içine girmek istemiyor.”
“Disiplin Kurulu ‘Melo tükürmedi’ diyor. Federasyon Başkanı ise ‘Tükürdü’ diyor. Sizin görüntülerden biz idama kadar gidiyoruz. Takımın başında ben olmayacağım. Yardımcılarım da ceza yer. Topu yere vurunca atılacağım Kuran çarpsın ki aklıma gelmedi. Benim tepkim onaydı. Bu kadar basit değil. Herkes için söylüyorum. İngilizler benimle röportaj yaparken Cüneyt Çakır ile ilgili tuzak soru sordu. Ben de orada onu savundum. Ama kızacağım zaman da kızarım.”
“Ben yaşadıklarımı hep not aldım. Özellikle İtalya’da. Sezon öncesi herkes bir araya gelip talimatları konuşur. Geçen sezonki hatalar gösterilir. Ben hakemlerin işinin zor olduğunu biliyorum. O nedenle 2 senedir ağzımı açmıyorum. Bu kadar yıl verdim ama savaşı devam ettirmem lazım galiba. Başka projelerim vardı ama daha da hırslandım. Bu mücadeleyi burada sürdürmemiz gerekiyor anlaşılan. Meydanı boş bırakmamak lazım demek ki. Bir şeyleri unutmamak lazım. Bundan sonra bütün maçları yukarıda izleyeceğim. Camları filmleteceğim. Madem bu işin aktörü değiliz. Birkaç gün sonra Real Madrid ile maçımız var. Bir şeyler yapmanız lazım Real Madrid ile oynayabilmek için.”
“Avrupa’da teknik adamlar daha rahat. Çünkü tarafların kompleksi yok. Herkesin kendine göre tepkisi var.”
“Buraya teklif edildiği için geldim. Bir şeyler söylemek için kendim gelmedim. İnşallah problemleri çözeriz. Ama çok üzgünüm. Galibiyetimizi bile yaşayamıyoruz. Real Madrid maçında en iyisini yapmak için ortam hazırlamaya çalışırken, bize bunlar reva görüldüğü için üzgünüm. Söylediklerimi bazı kesimlerin anlayacağından da emin değilim.