Eski futbol federasyonu Mehmet Ali Aydınlar, SkyTurk 360 televizyonunda katıldığı Ceo Club programında gündemi değerlendirdi.
Federasyonun verdiği yorgunluğu, stresi üzerinizden atabildiniz mi?
O dönem hem federasyon, hem kendi işlerim ile ama ağırlıklı olarak federasyon işleriyle ilgiliydim. Ama hepinizin bildiği gibi çok şanssız bir döneme rasgeldik. Stresi çok yoğun olan bir dönem geçirdik. TFF başkanlığı görevim bittikten sonra kendi işime döndüm. Kamuya mal olmuş bir iş yaptığınız zaman bütün toplumun dikkati üzerinize oluyor. Bir de bahsettiğim gibi o sürecin stresi yoğun. Her taraftan farklı talep ve tepkilerin geldiği bir dönemdi. Dolayısıyla o stresi, yorgunluğu üzerimizden attık.
O dönemde ne öğrendiniz? Ne ders aklınızda kaldı o zorlu dönemden?
İnsanları daha iyi tanıma fırsatı buldum. Kurumları daha iyi tanıma fırsatı buldum. Spor kulüplerini daha yakından tanıma fırsatı buldum. Ve gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Türkiye son 10 yılda özellikle ekonomide her alanda çok büyük başarılara imza attı, gelişme gösterdi. Ama maalesef çok büyük bir endüstri olan sporda, özellikle futbolda bu gelişmenin yansımadığını gördüm. Hem yönetim biçimleri açısından, kurumsallık açısından, yönetim tarzı, yönetim anlayışı açısından ve çok büyük ekonomik güçlere sahip olmasına rağmen bunları iyi değerlendiremediklerini gördüm. Ve gerçekten aslında benim için iyi bir tecrübe oldu. Ben uzun yıllar Fenerbahçe Kulübü’nde yönetim kurulu üyeliği yapmıştım. Ama 1996 senesinde bırakmıştım yönetim kurulu üyeliğini. O günden bugüne maalesef ileri gitmemiş hiçbir şey futbolda. Çok büyük bütçelerle çok kötü sonuçlar, kötü yönetilen mali yapılar, kurumsallaşmamış kulüpler, federasyon. Bu gerçekten Türkiye adına bence üzüntü verici.
Sizin TFF başkanlığınıza gelmenizde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir isteği, bir arzu oldu diye duyduk, okuduk. Giderken de size gelen gece yarısı telefonuyla bırakmak zorunda kaldığınız yolunda iddialar da ortaya çıktı. Neler söylemek istersiniz bunula ilgili?
Ben bir takım ricalarla, bir takım taleplerle Türkiye Futbol Federasyonu başkanı oldum. Yoksa TFF başkanı olma gibi bir niyetim, arzum yoktu. Böyle bir şey düşünmüyordum. Bırakırken de tamamen kendi irademle bıraktım. Kesinlikle kimseden bu yönde bir tavsiye, bir talimat almadım. Aslında bir gün önce bırakacaktık ama kulüplerden gelen talep doğrultusunda devam edelim dedik ama o gün akşam bazı TV programlarında yaşanan gelişmeler üzerine ben o akşam bırakma kararını aldım ve ertesi gün de başkanvekili arkadaşlarımızı toplayarak, daha sonra yönetim kurulunu toplayıp bu istifa kararını hayata geçirdik. Kesinlikle hiç kimseden bu yönden talep gelmedi. Tam tersine herkes bırakmamam konusunda beni ikna etmeye çalışıyordu.
Vicdanen rahat mısınız o süreçle ilgili o dönemle yaptıklarınızla ilgili olarak?
Ben vicdanen çok rahatım. Ben haktan ve haklıdan yanayım. Doğrudan yanayım. Yanlışla hiç bir zaman beraber olmadım ve olmayacağım. Ben açıklama yapacağım ve açıklama yapacağım zamanı bekliyorum. Susuyorsam nedeni var. Ama günü gelince konuşacağım. Kesinlikle çekindiğim hiç bir şey yok. Aldığım her karar konusunda müsterihim. Vicdanen çok rahatım. Benim aldığım kararlarla ilgili herhangi bir problemim yok. Ve bunu kamuoyu da görüyor. Herkes her şeyin ne olduğunu biliyor.
Bir gün içinizden çok sevdiğinizi bildiğim Fenerbahçe başkanı olmak geçiyor mu?
Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük spor kulübü. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü. Ben Fenerbahçe’de uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yaptım. Uzun yıllar da yönetim kurulunda olmama rağmen dışardan kulübüme elimden geldiğince hizmet etmeye çalıştım. Kulübümün bana ihtiyacı olursa ben kulübüme her seviyede hizmet etmek için hazırım.
